Eskişehir

10 yıl sonra ilk isteği dürüm yemek oldu

MİLYONDA BİR GÖRÜLEN ‘AKALAZYA’ HASTALIĞI NEDENİYLE 10 YILDIR YEME VE İÇME PROBLEMİ YAŞAYAN 16 YAŞINDAKİ HÜSEYİN ORHAN, ESKİŞEHİR ŞEHİR HASTANESİ’NDE GEÇİRDİĞİ OPERASYONUN ARDINDAN SAĞLIĞINA KAVUŞTU. YILLAR SONRA İLK DEFA NORMAL ŞEKİLDE YEMEK YİYEN HÜSEYİN ORHAN, “DÜRÜM HİÇ YİYEMİYORDUM AMA ARTIK YİYEBİLECEĞİM, ÇOK MUTLUYUM” DEDİ

Milyonda bir görülen ‘Akalazya’ hastalığı nedeniyle 10 yıldır yeme ve içme problemi yaşayan 16 yaşındaki Hüseyin Orhan, Eskişehir Şehir Hastanesi’nde geçirdiği operasyonun ardından sağlığına kavuştu. Yıllar sonra ilk defa normal şekilde yemek yiyen Hüseyin Orhan, “Dürüm hiç yiyemiyordum ama artık yiyebileceğim, çok mutluyum” dedi.

Eskişehir’de yaşayan 16 yaşındaki Hüseyin Orhan, yıllardır yeme ve içme problemi ile mücadele ediyor. Uzun zamandır farklı hastanelerde muayene olan ve son olarak geldiği Eskişehir Şehir Hastanesi’nde milyonda bir görülen ‘Akalazya’ hastalığı tanısı konan Hüseyin Orhan, tedavi altına alındı. Son birkaç aydır içtiği suyu bile yutmakta güçlük çeken Hüseyin Orhan, Eskişehir Şehir Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman tarafından operasyona alındı. Yaklaşık 45 dakikalık operasyon geçiren Orhan’ın yemek borusuna, balon dilatasyonu olarak geçen genişletme yöntemi uygulandı. Operasyonun ardından yutma zorluğu ortadan kalkan 16 yaşındaki Hüseyin Orhan, rahat yemek yiyebilmenin mutluluğunu dile getirirken, “Şu anda en çok yemek istediğim şey dürüm. Önceden dürümü hiç yiyemiyordum ama artık yiyebileceğim, çok mutluyum” dedi.

“Bu hastalığın yıllık tanı alma insidansı milyonda bir”

Hüseyin Orhan’da tespit ettikleri hastalığın yıllık tanı ortalamasının milyonda bir olduğunu belirten Eskişehir Şehir Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman, "Aile çocuklarının 8-10 yıl kadardır yeme problemleri olduğu, yutarken güçlük çektiği, hatta son birkaç aydır artık yutmada ileri derecede güçlük çektiği, sıvıları dahi yutamadığı, çok küçük lokmalarla beslendiği ve yediklerinin ağzına geldiğini, yutarken ağrı çektiğini, takılmalar hissettiğini bize söylemişti. Biz ileri tetkiklerini yaptık. Yaptığımız tetkiklerde akalazya tanısı koyduk. Akalazya tanısı, yemek borusunun bir nörodejeneratif hastalığı. Yemek borusunun mideye çıkışında bir darlık oluşuyor. Buradaki kasların normalde ahenkli bir yeme, iletme ve kasın gevşemesi şeklindeki çalışması bozuluyor. Bu sebeple yiyecekler ve içecekler yemek borusuna, mideye iletilemiyor. Tabii çocuk hastalarda biraz büyüme, gelişme geriliği de buna eşlik edebiliyor. Biz de burada hastamıza bir şans vermek istedik. Normalde o kasın kesilerek tedavi edilme yöntemleri de var fakat endoskopik yöntemle balon dilatasyonu da çocuklar için bir seçenek olabiliyor. Biz hastamıza bu şansı verdik. Aşamalı olarak balon dilatasyonunu yaptık ve ilk defa dünden bugüne sağlıklı insanlar gibi beslenmeye başladı. Onun böyle iyi olması bizi de çok mutlu etti. Bu sık görülen bir hastalık değil. Yıllık tanı alma insidansı milyonda 1 diyebiliriz. Yani 100 binde 0.1 ila 0.18 oranında yıllık tanı alma insidansı. Bu hastalık nadir bir hastalık" dedi.

“Yediklerini yutabilmek için zıplıyordu”

Milyonda bir görülen ‘Akalazya’ hastalığı ile mücadele eden oğlunun operasyon öncesi yediklerini yutabilmek için zıpladığını belirten 47 yaşındaki 4 çocuk babası Mehmet Orhan, "Oğlumuz aşağı yukarı 10 seneden bu yana yutamıyor. Rahatça bir yemek yiyemiyordu. Çocuk hiçbir zaman için su dahi yutamıyordu. Boğazından geçmiyordu. Her zaman midesinde ekşime ve ağrıma olması gibi şikayetleri vardı. En son 1-2 ay önce hepten kötü oldu. Hatta evde de bayağı bir yattı. Acile götürüyoruz, bakıyorlar ama bir şey yok diyorlar. En sonunda Duygu hanıma randevu aldık, geldik. Allah razı olsun, teşhisini yaptı ve oğlumuz iyi oldu. Allah’a şükürler olsun. Şu an oğlumun 50-52 kilo civarı olması lazım. Çocuk oturduğu yerden ayağa kalkıyor, evde geziniyordu. Geçsin diye oradan oraya zıplıyordu, bazen kanepenin üstünden atlıyordu. Ancak ondan da geçmeyince artık sonradan biz de üzülüyoruz diye başka odaya gidiyordu. Bir de benim oğlum canı az bir çocuk değildir. Başkası olsa naz yapar. Gerçi naz yapılacak bir olay değil de hani başka çocuk olsa, ’Beni doktora götürün’ der. Bizde hiç öyle bir durum da yok. En çok diğer odalara gidip geziyordu, içine sindirdi mi yanımıza geliyordu. Masada oturarak ya da ayakta da dursa doğru düzgün yemek yiyemiyordu" diye konuştu.

“Şu anda en çok yemek istediğim şey dürüm”

Son zamanlarda katı veya sıvı hiçbir şeyi yutamadığını, burnundan suların geldiğini belirten 16 yaşındaki Hüseyin Orhan, yaşadığı zorluklardan kurtulduğu için mutlu olduğunu belirtti. Hastalığından dolayı dürüm yiyemediğini fakat artık rahatlıkla yiyebileceğini belirten Orhan, şu ifadeleri kullandı:

“Eskiden yiyemiyordum ama şimdi endoskopim oldu, artık daha rahat yemek yiyebiliyorum. Yani eskiden zorlanarak yemek yiyordum. Bir ara hiç yutamıyordum. Burnumdan sular aktığını biliyorum. O kadar zorlanıyordum ki, sular burnumdan çıkıyordu ve hiç yutamıyordum. Şu anda daha rahat yemek yiyebiliyorum ama eskiden hiç yutamıyordum. Suyla yesem bile olmuyordu. Şu anda en çok yemek istediğim şey dürüm. Mesela dürüm hiç yiyemiyordum ama artık yiyebileceğim yani. Çok mutluyum."