Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan 450 yıllık Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’ndeki 60 iş yerini işleten kadınlar, el sanatları ürünleri satarak ülke ekonomisine ve aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.

Payas ilçesinde 1574 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, 450 yıldır insanlar tarafından kullanılmaya devam ediyor. Hac ve İpek Yolu kervanlarının buluşma noktasında yer alan ve 2013’te restore edilmesinin ardından 60 iş yeri, kiralama yöntemiyle vatandaşlara tahsis edildi. Çarşıda bulunan esnaf kadınlar; taş boyama, ahşap tepsi, bileklik, kolye ve doğal taşlar gibi el işi ürünleri, hazırladıkları hediyelik eşya ile tarihi dokuda satışa sunuyor.

“Kadınlarımızın önce eğitim almalarını, kendilerine yakın mesleği seçip meslek eğitimlerini aldırıp, daha sonrasında istihdam sağlamayı hedef aldık”

Balıkçılıktan sosyal medya fenomenliğine Balıkçılıktan sosyal medya fenomenliğine

Kadın El Emeği Pazarı Derneği kurucusu Gökçen Görenli, “Kadın girişimcileri kalkındırmak, Payas’taki kadınlarımızı iş hayatına kazandırmak amaçlı eğitim ve istihdam sağlama derneğimizi kurduk. Kadınlarımızın önce eğitim almalarını kendilerine yakın mesleği seçip, meslek eğitimlerini aldırıp daha sonrasında istihdam sağlamayı hedef aldık. 2016 yılında bütün ev hanımlarının evde üretim yapıp, pazar olayını sayın Belediye Başkanımız Bekir Altan’la birlikte başlatarak kadın el emeği pazarını kurduk ve tarihi Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nde iş yeri tahsis ettik” ifadelerini kullandı.

“Kadın olarak dükkanımızı açmamız çok güzel bir his”

El emeği tepsi ve sepet sattığını dile getiren 54 yaşındaki Rauda Filge, “Yaklaşık 4 yıldır sepet ve ahşap tepsi yapıyorum. Kadın olarak dükkanımızı açmamız çok güzel bir his, bir insanın bir şey öğrenip satmaya başlayınca farklı bir his oluyor. Külliyede iş yerimize gelen yabancıları sepetlerimizi satıyoruz hem Arapça hem de İngilizce olarak sepetlerimizi sunuyoruz” dedi.

Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’ndeki iş yerinde taş boyama sanatıyla gelir sağlayan 47 yaşındaki Zübeyde Ersan, “Taş boyama sanatına yaklaşık 15 yıl önce hobi olarak başladım, kendime dinlenme olarak ayırdığım vakitlerde yapıyordum. Farklı alanlarda taş boyama yapıyorum. Kapı önü tutmalıklar, panolar, nihaleler ve taş boyamayla ilgili özel günlere ait özel tasarımlar yapıyorum. Kısacası şöyle söyleyebilirim ekmeğimi taştan çıkarıyorum” şeklinde konuştu.

Deprem sonrası iş yerini açan 43 yaşındaki Nazlı Tepealtı ise, “Elimizde iğne ya da misinayla kolye ve bileklikleri dizerek insanların istediği bir şekilde dizayn edip satıyoruz. Deprem zamanı açmıştık biz burayı, depremden bu yana da buradayım” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha