Sağlık

Anne sütü sadece bebeği değil anneyi de koruyor

MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ HAFSA SULTAN HASTANESİ VE MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİNİN İŞ BİRLİĞİYLE HASTANENİN POLİKLİNİK BÖLÜMÜNDE STANT AÇAN SAĞLIKÇILAR YENİ DOĞUM YAPAN ANNELERİ ANNE SÜTÜ KONUSUNDA BİLGİLENDİRDİ.

Manisa Celal Bayar Yenidoğan Uzmanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Tanrıverdi anne sütünün hem bebek hem de anne için tam anlamıyla bir koruma sağladığını belirterek, "Anne sütünün bebeğin üzerinde sonsuz, sınırsız faydaları var. Anne sütü çok faydalı, yaşayan bir sıvı, besin. Sürekli içeriği değişiyor. Aynı zamanda anne üzerinde de birçok faydaları var" dedi.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinin iş birliğiyle hastanenin poliklinik bölümünde stant açan sağlıkçılar yeni doğum yapan anneleri anne sütü konusunda bilgilendirdi. Anne sütünde ilk 6 ayın önemli olduğuna dikkat çeken ekip anne sütünün gelmesi için sürekli sağım yapılması gerektiğinin altını çizdi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı-Neonatoloji (Yenidoğan) uzmanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Tanrıverdi anne sütü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

"Anne sütünün içeriği sürekli değişiyor"

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Tanrıverdi, “Büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu, yaşamın ilk 6 ayında bebeğin tüm ihtiyaçlarını, fizyolojik, psiko sosyal ihtiyaçlarını karşılayan tek besin anne sütü. Anne sütünün bebeğin üzerinde sonsuz, sınırsız faydaları var. Besleyici özelliklerinin dışında bebeği enfeksiyonlara karşı koruyucu, ileride ortaya çıkabilecek, kanser, lösemi, diyabet, kardiyak hastalıklara karşı koruyucu özellikleri var. Aynı zamanda anne üzerinde de birçok faydaları var. Doğumdan sonra hemen emziren annelerde doğum sonrası kanamayı azaltıp, rahmin daha hızlı toparlanmasını sağlıyor. Aynı zamanda annede de ileriki dönemlerde ortaya çıkabilecek meme ve yumurtalık kanserine karşı koruyucu olduğu bilinmekte. Dünya Sağlık Örgütü gibi birçok dernekte doğumdan hemen sonra emzirmenin başlanması ve ilk 6 ayda sadece anne sütü verilmesini, 6. aydan sonra da tamamlayıcı uygun besinlerle birlikte 2 yaşına kadar anne sütünün devamını önermekte. Özellikle emzirerek öneriyoruz. Erken doğan çok düşük ağırlıklı bebeklerde, özellikle yoğun bakımdaki bebeklerde anne emziremediği durumlarda anne sütünün sağılarak verilmesi gerekiyor. Bu açıdan da anne sütünün sağılması, saklanması, yoğun bakıma taşınması konusunda ailelerin bilgilendirilmesi gerekiyor. Anne sütü çok faydalı, yaşayan bir sıvı, besin. Sürekli içeriği değişiyor. Bebeğin yaşına göre, gebelik haftasına göre, bebeğin fizyolojik yapısına göre değişiyor. Özellikle erken doğan bebeklerde, zaten gebeliğin son haftasında bebek gelişimini tamamlamadan doğduğu için yeteri kadar besin ve bağışıklık faktörlerini alamıyor. O yüzden burada daha da özel ve önemli oluyor. O yüzden ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesini öneriyoruz” dedi.

“Anne bebek arasındaki bağı güçlendiriyor”

Anne sütünün faydalarının saymakla bitmeyeceğini kaydeden Tanrıverdi açıklamasını şöyle tamamladı: “Anne hangi doğumu yaparsa yapsın tabii ki normal doğum istiyoruz ama sezaryen doğum da olsa doğumdan hemen sonra ilk zamanlar anne ve bebeğin ten tene temas edilmesi ve ilk 30 dakikada bebeğin emzirilmesi gerekiyor. Anne sütünün içerisinde hem ağrıyı azaltıcı maddeler hem de anne ve bebek arasındaki bağın güçlenmesini sağlıyor. Bebeği de sakinleştirici maddeler var. Anneler korkuyor, bebeğin kan şekeri düşer mi, yetersiz gelir mi diye. İlk doğan bebeklerin ilk haftasında bebeğin midesi bir kiraz büyüklüğünde bunu da annelere anlatmak gerekiyor.”