Antalya

ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman: "2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek"

ATSO MECLİS TOPLANTISI'NDA KONUŞAN ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI YUSUF HACISÜLEYMAN, “2025 KÜRESEL EKONOMİ TARAFINDA BİZİM LEHİMİZE İŞLEYECEK. BUNDAN EN ÇOK FAYDA SAĞLAYACAK OLAN DA ANTALYA İŞ DÜNYASI OLARAK BİZ OLACAĞIZ” DEDİ.

ATSO Meclis Toplantısı’nda konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek. Bundan en çok fayda sağlayacak olan da Antalya iş dünyası olarak biz olacağız” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Eylül ağı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, büyüme verileri, Orta Vadeli Program, faiz indirimleri ve Antalya’nın vergi durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Son 4 yılda gördüğümüz en düşük büyüme hızı”

Başkan Yusuf Hacısüleyman, geçtiğimiz haftalarda açıklanan yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verilerini hatırlatarak, verilerin son 4 yılda görülen en düşük büyüme verileri olduğunu dile getirdi. Hacısüleyman, “Geçtiğimiz haftalarda yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verileri açıklandı. Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 2.5 büyüdü. Bu, son 4 yılda gördüğümüz en düşük büyüme hızı. 2.5 puanlık büyümenin dağılımına harcamalar tarafından baktığımızda gördüğümüz resim şu: tüketim harcamaları yüzde 1.6, kamu harcamaları yüzde 0.7, yatırım harcamaları yüzde 0.5 büyüdü. Bu üç kalemin performansı da önceki dönemin gerisinde. Tüketimdeki yavaşlama enflasyon ve cari denge için olumlu ancak yatırımlardaki sert yavaşlama sanayi sektörü açısından olumsuz bir gelişme” diye konuştu.

“Sanayi sektörü yüzde 1.8 daraldı”

Büyüme verilerinin dağılımına üretim tarafındaki sektörler açısından bakıldığında ise daha farklı bir tablo ile karşılaşıldığına dikkat çeken Hacısüleyman, “Hizmetler sektörü ikinci çeyrekte yüzde 2.9, tarım sektörü yüzde 3.7 büyürken, sanayi sektörü yüzde 1.8 daraldı. İşte bu daralma üzücü, düşündürücü ve kaygı verici. Neden mi? Hepinizin bildiği gibi, büyümedeki yavaşlama bilinçli olarak uygulanan sıkı para ve maliye politikasının bir sonucu. Buradaki amaç, anormal düzeylere ulaşmış olan iç talep artışını makul düzeylere çekmek ve bu yolla hem cari açığı hem enflasyonu düşürmek. Hepimiz bu ülkenin sanayisiz büyüyemeyeceğini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme olamayacağını biliyoruz. Bizim istikrarlı ve yüksek oranlı bir sanayi büyümesine ihtiyacımız var. Sanayi büyümezse, hizmetler bir ülkeyi uzun süre ayakta tutamaz. Biz sanayi odaklı ve dengeli büyümeyi öngören bir ekonomi politikası bekliyoruz” dedi.

“Beklentimiz, halkımızın satın alma gücünün desteklenmesi”

Yakın bir tarihte açıklanan 2025-2027 Orta Vadeli Programa da değinen Başkan Hacısüleyman, beklentilerinin sanayi sektörünün kollanması ve özellikle dar ve sabit gelirlilerin satın alma gücünün desteklenmesi olduğunu ifade etti. Hacısüleyman, şöyle devam etti: “Enflasyonu düşürmenin öncelikli hedef olarak belirlendiği programda, büyüme tahminleri yarım puan aşağı çekilerek 2024 için yüzde 3.5, 2025 için yüzde 4 olarak açıklandı. Yılsonu enflasyon hedefleri de bu yıl için yüzde 41.5 2025 için yüzde 17,5 olarak revize edildi. Bizler iş dünyası olarak hem süregelen dezenflasyon politikasını devam ettirmek hem de OVP hedeflerinin gerçekleştirilmesi noktasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Beklentimiz, bu süreçte sanayi sektörünün kollanması ve özellikle dar ve sabit gelirliler olmak üzere halkımızın satın alma gücünün desteklenmesi.”

“2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek”

Hacısüleyman, gündemde olan bir diğer konunun ise faiz indirimleri olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Şu sıralarda gündemde olan konulardan biri de faiz indirimleri. ABD Merkez Bankası geçen hafta politika faizini 50 baz puan düşürdü. Avrupa Merkez Bankası birkaç ay önce indirimlere daha küçük adımlarla başlamıştı. 2025 sonuna kadar gelişmiş ülke merkez bankaları indirimlere devam edecek. Bu kademeli olarak dış talebin artması, emtia fiyatlarının yükselmesi anlamına geliyor. 2025’te bu yıldan daha dinamik bir Avrupa ekonomisi göreceğiz. MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika ) Bölgesinde de talep daha canlı olacak. Bunlar, beklenmedik bir gelişme olmaz ise mal ihracatımızın ve turizm gelirlerimizin artacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla 2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek. Bundan en çok fayda sağlayacak olan da Antalya iş dünyası olarak biz olacağız.”

“Ülke genelinde 8’inci sıradayız”

Hacısüleyman, Türkiye’nin vergi gelirleri ile ilgili güncel durum hakkında yaptığı değerlendirmenin ardından, Antalya’nın vergilerdeki durumunu paylaştı. Hacısüleyman, “2023 sonu itibarı ile tüm vergi kalemlerinin toplamı bazında Antalya’nın tahakkuk etmiş vergisi 97,9 milyar TL. Bunun 81,7 milyar TL’si yani yüzde 83,4’ü tahsil edilmiş. Tahsil edilen bu vergi Türkiye’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 1,6 ve bu açıdan ülke genelinde 7’nci sıradayız. 2024’ün ilk 8 ayında Antalya’nın tahakkuk etmiş vergisi 81,4 milyar TL. Bunun 60,4 milyar TL’si tahsil edilmiş. Yani tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 74,3’a gerilemiş. Türkiye’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 1,4 ve bu oranla ülke genelinde 8’inci sıradayız” ifadelerini kullandı.