Sinan Kaloğlu: "Penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü" Sinan Kaloğlu: "Penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü"

Ticaret Bakanlığı’nın; ticaret politikalarının geliştirilmesi, gümrüklerin etkin yönetimi, perakende sektörünün düzenlenmesi, tüketici haklarının korunması ve uluslararası ticarette rekabetin güçlendirilmesi gibi önemli görevler üstlendiğini kaydeden MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; Bu istikamette ülkemiz ihracatının yükseltilmesi ve ekonomimizin dışa açılımının hızlanması hedeflenmiştir. 2023 yılında mal ihracatımız 255,6 milyar dolara, hizmetler ihracatımız ise 106 milyar dolara ulaşmıştır. 2024 yılının ilk dokuz ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 192,8 milyar dolara yükselen mal ihracatımız, ekonomimizin büyümesine katkı sağlamıştır. Ayrıca e-ihracatımız yüzde 83,3 oranında büyüme kaydederek, 4,6 milyar dolara yükselmiştir. Dış ticaret açığımız ise 2023 Eylül ayına göre yaklaşık 35,3 milyar dolar azalarak 78,7 milyar dolara gerilemiştir. Bu azalma, özellikle cari işlemler açığımızın azaltılmasında büyük bir adım olmuştur. Bugün açıklanan rakamlara göre, 2024 Eylül ayında cari açık, 9,65 milyar dolara kadar düşmüştür. Bu gelişmelerle, dış ticaretteki dengemizin güçlenmesi ülke ekonomimize olumlu yansımaktadır. Bakanlığımız, ihracatçı firmalara önemli destekler sağlamaktadır. 1 Haziran 2023 - 8 Ekim 2024 tarihleri arasında 26 bin 783 ihracatçı firmaya toplamda 17,8 milyar TL destek sağlanmıştır. Eximbank aracılığıyla ihracatçılara sağlanan kredi destekleri de 2024 Eylül itibarıyla 34,6 milyar dolara ulaşmıştır. Yine reeskont kredilerinin günlük limiti, 4 milyar TL’ye çıkarılarak işletmelerin finansal erişimi kolaylaştırılmıştır. Gümrük işlemlerinde güvenlik ve hız sağlamak amacıyla ürün güvenliği denetimlerine önem verilmiştir. 2023 yılı boyunca yaklaşık 5 milyon ürün başvurusu risk analizine tabi tutulmuş ve 21 bin ürün ülkemize uygun bulunmayarak girişine izin verilmemiştir. Gümrük güvenliği konusunda yapılan yoğun çalışmalarla, piyasa değeri 50 milyar TL’yi aşan kaçak eşya yakalanarak büyük başarı sağlanmıştır. Ayrıca, MİLTAR sistemi gibi teknolojik altyapılarla güvenlik uygulamaları güçlendirilmiş, X-Ray tarama sistemleri gibi yeni güvenlik önlemleri gümrüklü sahalara yerleştirilmiştir. Son dönemde dış ticaret diplomasisine de ağırlık verilmiştir. Özellikle Türkiye ile AB arasında tesis edilen Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu, ikili ilişkilerin gelişmesi adına önemli bir adımdır. Birleşik Krallık ile Serbest Ticaret Anlaşmamızın güncelleme çalışmaları yapılmakta, ABD ile Ticaret ve Yatırım Konseyi toplantıları gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra Orta Doğu, Orta Asya ve Balkanlar başta olmak üzere geniş bir coğrafyada ticari iş birlikleri sürdürülmektedir. Ticaretin dijitalleşmesi adına e-ticaret ve e-ihracat projelerine büyük yatırımlar yapılmıştır. E-İhracat Pazarları ve Ülkelerin Gümrük Uygulamaları Rehberi yayımlanarak, ihracatçılarımıza gümrük prosedürlerinde rehberlik sağlanmıştır. Dijitalleşme çalışmaları kapsamında dış ticarette kağıtsız işlem oranı arttırılmış, elektronik belge sayısı 214’e çıkarılmıştır. Bakanlığımız ayrıca kooperatiflere destek vererek, özellikle yerel kalkınmanın güçlendirilmesine katkı sağlamaktadır. 2024 yılında kooperatiflere 34,2 milyon TL tutarında hibe desteği sağlanması, yerel ekonomilerin büyümesine imkan tanımaktadır. Bütün bu gelişmeler, Ticaret Bakanlığı’mızın ülke ekonomimizin gelişimine sağladığı katkıyı ortaya koymaktadır. Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyümesine katkıda bulunmak adına ortaya konulan çabalar, ülkemizin bölgesel ticaretteki gücünü daha da pekiştirmektedir" ifadelerini kullandı.

"Yeşil Pasaport uygulamasından gümrük müşavirlerinin faydalanmasının sağlanması büyük önem arz etmektedir"

Konuşmasında; gümrük müşavir, müşavir yardımcısı ve taşra gümrük memurlarının beklentilerinden de bahseden Ersoy; "Gümrük müşavirleri, Türk gümrük sistemi ve dış ticaret işlemlerinin vazgeçilmez aktörleri olarak, uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği ile ilgili uyuma dayalı mevzuatı yakından takip edip uygulayan profesyonellerdir. Bu görev kapsamında yurtiçi ve yurtdışı firmalarla yoğun olarak çalışmakta ve işlemleri gereği sık sık yurt dışı seyahatleri yaparak aktif bir rol üstlenmektedirler. Yurt dışı seyahatlerinde yaşanan vize işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla, başarılı hizmetler üreten ihracatçılara verilmesi planlanan Yeşil Pasaport uygulamasından, bugüne kadar ihracat hedeflerinin yakalanmasında etkin rol oynayan gümrük müşavirlerinin de faydalanmasının sağlanması büyük önem arz etmektedir. Bu uygulama, gümrük müşavirlerinin dünyadaki gelişmeleri ve dönüşümleri daha yakından takip etmelerine, başta ihracat olmak üzere dış ticaret işlemlerinin gelişimine katkı sağlayacağı gibi, mesleki gelişim ve motivasyonlarını artıracaktır. Ülke çapında 3 bin 354 gümrük müşaviri, 10 bin 277 gümrük müşavir yardımcısı olduğu düşünüldüğünde sadece gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları ile sınırlı olmak ve meslekte 15 yılını tamamlanmış olan meslektaşlarımıza yeşil pasaport verilmesi yerinde olacaktır. Bunun yanı sıra, Gümrük Muayene Memurları kuruma 2018 yılından itibaren sözleşmeli olarak istihdam edilmektedir. Bu durum aynı unvanla aynı kurumda çalışan ve sözleşmeli olmayan memurlarla aralarındaki iş barışının önüne geçebilmekte, memurlarımızın motivasyonunu olumsuz etkileyebilmekte ve sözleşmeli memurlarımızın işe alım sürecinde yeterli eğitimleri alamamasına sebep olabilmektedir. Gümrük Muayene Memurları ithalat ve ihracatta gümrüğe sunulan eşyaların fiziki olarak kontrolünü yapan, alınması gereken vergilerin tahakkukunu gerçekleştiren kamu görevlileridir. Dış Ticarete konu olan her eşyanın kontrol ve denetimini yapan muayene memurları yapmış oldukları işlemlerden müteselsilsen sorumludurlar. Bu sebeple söz konusu görevlilerin eğitim ve yeterliliğe tabi tutulması ülkemizin dış ticaretine ve kaçakçılıkla mücadele politikalarına olumlu yönde katkı sağlayacağını düşünüyorum. Son olarak, ülkemizin jeopolitik konumu, komşu ülkelerimizin içinde bulunduğu durum ve ülkemizin yıllardır mücadele ettiği terör sorunu göz önüne alındığında; sınır kapılarımız başta olmak üzere birçok gümrük idarelerimize geçmiş yıllarda birçok terör saldırısı düzenlenmiş ve kaçırma olayı yaşanmıştır. Gümrük çalışanları içerisinde yalnızca gümrük muhafaza memurları silah taşıma yetkisine sahiptir. Gümrük Taşra Teşkilatı’nda görevli çalışanların tamamına silah taşıma hakkı verilmesi, saldırı ihtimaline karşı caydırıcılık sağlayacak olup, güvenlik endişesi yaşamadan çalışmalarını sağlayacak ve ülke güvenliğine katkı sağlayacaktır" dedi.

Kaynak: iha