Haberde insan

Bir nesilden diğerine aktarılamayan ’demircilik mesleği’ yok oluyor

VAN’DA DEMİRCİLİK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİNDEN OLAN KARDEŞLER, BABADAN KALAN YARIM ASIRLIK MESLEKLERİNİ AYAKTA TUTMA MÜCADELESİ VERİYOR.

Van’da demircilik mesleğinin son temsilcilerinden olan kardeşler, babadan kalan yarım asırlık mesleklerini ayakta tutma mücadelesi veriyor.

Zamanında büyük saygı gören zahmetli demircilik mesleği, artık gelişen teknolojiyle birlikte unutulmaya yüz tutuyor. Teknolojinin yaygınlaşması ve fabrikasyon ürünlerin artması, demircilik gibi geleneksel zanaatların giderek yok olmasına neden oluyor. İpekyolu ilçesinde babalarından devraldıkları demircilik zanaatını 47 yıldır aynı eski atölyede sürdüren Kalender kardeşler de bir yandan geçimlerini sağlamaya çalışırken bir yandan da mesleklerini gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor. Çırak bulamamaktan yakınan Kalender kardeşler, her geçen yıl bu zanaatın daha fazla gözden düştüğünü söylüyor. Babalarından devraldıkları işlerini severek sürdüren kardeşler, çocukları başta olmak üzere mesleğe meraklı kimseyi bulamıyor.

“Bizden sonra bu meslek de kaybolup gidecektir”

Konuya ilişkin konuşan demir ustası Halil Kalender, babadan devraldıkları mesleği 1975 yılından beridir sürdürdüklerini belirtti. Babalarının yanında çok küçük yaşlarda demircilikle ilgilendiklerini ifade eden Kalender, "Babamız bizi okutmak istedi ama biz okuyamadık, burada meslek edindik. Bugüne kadar da severek ve isteyerek bu mesleği yapıyoruz. Bu meslek Hazreti Davud Peygamberimizin mesleğidir. Fakat bizden sonraki nesiller artık bu mesleğe ilgi duymuyor, eskisi gibi meslek öğrenme gibi bir düşünce de yoktur. Bizden sonra bu meslek de kaybolup gidecektir. Bu mesleği Van’da yapan birkaç işletmeden biriyiz. Zaman geçtikçe bizler de bitiyoruz. Eskiden teknolojik aletler olmadan çok zorluk çektik. Ocakta ısıtarak, malzemeyi döverek bir günde 5 kişi bir baltayı anca yapabiliyordu” dedi.

“Çocuklarım mesleğe ilgi göstermedi”

Demirci kardeşlerden İsmail Kalender ise çocukluğumdan beri demir işi içinde olduğunu belirterek, “Orta okuldayken babamın yanına gelip işi öğrenmeye başladım. Öğrendikten sonra da kendi işimizi kurduk. Babamız bizi yetiştirdi, şu an iki kardeş olarak çalışıyoruz. Şimdi 90’lı yıllardan kalma, biraz eski bir dükkanda çalışıyorum. Bu ortamda çalışmak nasıl bir duygu diye sorarsanız, benim için çok değerli. Çoluk çocuğumu bu dükkandan kazandıklarımla büyüttüm, bu meslekten yetiştirdim. Günümüzde ise çırak bulmak zorlaştı, hatta kendi çocuklarımı bile yetiştiremedim. Gelip gidiyorlardı ama bir türlü mesleğe ilgi göstermediler, heves etmediler. Çocukları fazla zorlamaya gelmiyor. Allah yardımcıları olsun, her zaman söylüyorum. Bizden sonrakilere Allah kolaylık versin” diye konuştu.