Tarihi 2 bin 500 yıl önceye dayanan Kaligrafi sanatı Trabzon’da açılan kurslarla yaşatılmaya çalışılıyor.

Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesinde bulunan Alacahan’da açılan Kaligrafi kursuna başta edebiyat öğretmenieri olmak üzere yoğun ilgi gösteriliyor.

Ülkemizde unutulmaya yüz tutmuş el sanatları düzenlenen kurslar sayesinde yaşatılmaya çalışılıyor. Bu sanatlardan biri de geçmişi 2 bin 500 yıl önceye dayanan Kaligrafi sanatı.

Kaligrafi sanatı usta öğreticilerinden Bedrettin Sandıkçı, kurslara öğretmenlerin daha çok ilgi gösterdiğini belirtti.

Sandıkçı, “Yaklaşık 40 yıldır kaligrafi sanatı ile uğraşıyorum. Ortahisar Halk Eğitim Merkezinde 6 yıldır usta öğretici olarak çalışıyorum. Kaligrafi sanatının yaklaşık 2 bin 500 yıl önceye dayanan bir tarihçesi var. Etiler, Akadlar, Sümerler zamanında katma sanatıyla beraber mermer üzerine nakşedenlere ’Hakkak’ denir. Hakkaklarımızın bugüne kadar getirdiği figürlerin oluşumundan meydana gelir. Kursumuza yoğun bir talep var. Kaligrafi unutulmaya yüz tutmuş el sanatları arasında yerini alıyor. Kaligrafi sanatı Kültür ve Turizm Bakanlığının koruması altındadır. Bu sanata hayli talep var. Kurslarımız mümkün mertebe öğretmenlere ağırlıklı. Burada öğretmenlerimiz var, edebiyat öğretmenimiz var yine usta öğretici olarak yetiştirdiğimiz arkadaşımız var. Kaligrafi sanatını artık Ortahisar Halk Eğitim Merkezi olarak Trabzon’a yaymak üzereyiz” dedi.

Balıkesir’de zeytinyağlı yemekler yarıştı Balıkesir’de zeytinyağlı yemekler yarıştı

Kursiyerlerden Asiye Cihan, edebiyat öğretmeni olması hasebiyle Kaligrafi sanatına ilgi duyduğunu belirterek “Trabzon Fen Lisesi’nde Edebiyat öğretmeniyim. Edebiyat öğretmeni olmam hasebiyle zaten yazıya, kelimelere, harflere düşkünlüğüm vardı. Kaligrafi sanatı çok hoşuma giden bir sanat. Daha önce pandemi döneminde uzaktan eğitimle kurs almaya çalıştım ancak tam öğrenemediğimi düşündüm. Sonrasında da Bedrettin hocamı buldum, sağ olsun kendisi bize çok şeyler öretiyor. Amacım, Kaligrafi sanatını ileri bir seviyeye taşıyıp öğrencilerime bu noktada yardımcı olmak. Fen Lisesindeki öğrenciler genelde tıpçı veya mühendis oluyorlar ama bir hobi olarak bir terapi olarak hakikaten bizim için nefes alma rahatlama ve ortaya güzel ürünler koyma becerisi. Yazmadığım zaman kalemi elime almadığım zaman eksiklik hissediyorum. Yazınca rahatlıyorsunuz” diye konuştu.

Kaynak: iha