Tokat’ın Erbaa ilçesindeki 942 yıllık Silahtar Ömer Paşa Camii, çivi kullanılmadan inşa edilen ahşap yapısıyla tarihe tanıklık ediyor.
Tokat merkeze 94, Erbaa ilçesine ise 14 kilometre uzaklıkta yer alan Akça köyündeki Silahtar Ömer Paşa Camii, 942 yıllık geçmişiyle mimarinin eşsiz bir örneğini sunuyor. Osmanlı ve Selçuklu mimari estetiğini bir araya getiren cami, ahşap ve taşın ustalıkla harmanlandığı çandı tekniğiyle çivi kullanılmadan inşa edildi. Caminin kesin yapım tarihi net olarak bilinmese de camideki ceylan derisi levhada yer alan H.1087-M.1676 tarihine göre yapının 17. yüzyıl Osmanlı eseri olduğu ile 1082 yılında Selçuklu mimarisiyle inşa edildiği yönünde iki farklı görüş öne çıkıyor. Sade dış tasarımına rağmen iç mekânda ahşap süslemeleri, geometrik desenlerle bezeli tavanı, Selçuklu motiflerini taşıyan mihrap ve minberiyle görenleri hayran bırakan cami, depremlere dayanıklılığıyla da dikkat çekiyor. 1939 ve 1942 yıllarındaki büyük depremlerde hasar görmeden ayakta kalmayı başaran Silahtar Ömer Paşa Camii, tarih ve estetiğin harmanlandığı bir miras olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Caminin 20 Aralık 1942’de saat 17.05’te meydana gelen ve 3 bin kişinin hayatını kaybettiği 7 büyüklüğündeki Niksar-Erbaa depreminde sadece minaresinin zarar gördüğünü söyleyen Sadık Demirdağ, “Selçuklular zamanında İpek Yolu üzerine bu cami kurulmuş. Sahipleri Niksarlı. Camimiz çivisiz. Hep ağaç geçmeli yapılmış. Kesinlikle demir diye bir şey yok. İpek Yolu üzeri olduğundan dolayı kervan buraya gelirmiş ve hanlarda konaklarlarmış. 1942 depremlerinden önce minaremiz çok yüksekmiş. Minare devrilmiş, hiç kimse zarar görmemiş. Onda da minare tamir görmüş. Yani camimiz depreme dayanıklı. Hiçbir şey olmamış” dedi.