Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi’nde, “Filistin’de yaşanan soykırımın durdurulması konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor, daha doğrusu almak istemiyor. İsrail’i durdurmak ve 1967 yılı sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barışı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki Intımak Ordo Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve vesilesiyle Bişkek’te bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, “Dönem başkanlığını devreden Kazakistan Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Sayın Tokayev’e yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Kıymetli kardeşim Sayın Caparov’a samimi ev sahipliğinden ötürü şükranlarımı sunuyor, yeni dönemde kendilerine başarılar diliyorum" dedi.

Erdoğan, "Ülkelerimiz arasında daha güçlü bağlar tesisini ve ortak bir gelecek inşasını hedef alan teşkilatımızın kuruluşunun 15. yıl dönümünü geçen ay idrak ettik. Bu yıl dönümüne özel olarak Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’nın ’dilde, fikirde, işte birlik’ şiarına yer verdiğimiz hatıra parasını sizlere takdim etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu vesileyle Gaspıralı İsmail Bey’i ve ömrünü Türk dünyasının birliğine, dirliğine, kardeşliğine adamış tüm fikir ve siyaset insanlarımızı rahmetle yad ediyorum" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zirvemizin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, iş birliği ve dayanışmamızı daha da pekiştirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Teşkilatımız hamdolsun Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren ve örnek alınan bir platform haline gelmiştir. Ülkemizin önemli fikir adamlarından Prof. Dr. Ali Fuat Başgil, ’Muvaffakiyet için önce irade lazımdır’ demiştir. Allah’ın izniyle Türk dünyasını ilelebet payidar kılacak güçlü irade, bu masanın etrafındaki tüm dostlarımda ziyadesiyle mevcuttur. İnşallah hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak teşkilatımızı çok daha ileriye taşıyacağız" şeklinde konuştu.

“Netanyahu’nun ırkçı zihniyeti, Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor”

Erdoğan, "Güney Kafkasya’da geçtiğimiz 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barış ve istikrara giden yolun kapıları açılmıştır. Can Azerbaycan’ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihi kazanımları, en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalamak suretiyle masada da perçinlemesini ümit ve temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurulması konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor, daha doğrusu almak istemiyor. Netanyahu hükümetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor. İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefini Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüyoruz. Lübnan’da son 1 senede ölenlerin sayısı 3 bine yaklaştı. Yerlerinden edilmiş kişilerin sayısı ise şimdiden 1 buçuk milyonu aştı. Gazze’de ise 50 bine yakın masum kardeşimiz saldırılarda hayatını kaybetti. Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail’i durdurmak ve 1967 yılı sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barısı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Kıbrıs’taki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiç kimsenin millete hizmet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı, kendi sinsi emeli, kendi şahsi reklamı için yağmalama, har vurup harman savurma, karanlık mahfillerde dağıtma hakkı yoktur." Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiç kimsenin millete hizmet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı, kendi sinsi emeli, kendi şahsi reklamı için yağmalama, har vurup harman savurma, karanlık mahfillerde dağıtma hakkı yoktur."

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti KKKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Şuşa’dan sonra Bişkek’te aralarında görmekten mutluluk duyduğunu belirten Erdoğan, "Kıbrıs meselesinde adadaki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını ne kadar sahiplenir ve onunla dayanışma gösterirsek kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin teşkilatımızın bugünkü zirvesinde onur konuğu ve gözlemci üye olarak yer alması, Türk dünyası olarak Kıbrıs Türkü ile dayanışma irademizin tezahürüdür. İnşallah kendilerinin en kısa zamanında tam üye olarak aramızdaki yerini almasını bekliyoruz. Keza gözlemci üyemiz Türkmenistan’ı da aile meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

“Ukrayna’da her iki tarafın da masada olduğu müzakere sürecini ve kalıcı adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz”

Erdoğan, "Ukrayna’da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın bölgemize olumsuz etkileri sürüyor. Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim" dedi.

"Afganistan’da geçici yönetim, kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemeli"

Erdoğan, "Keza coğrafyamızın istikrar ve güvenliğini Afganistan’daki gelişmelerden ayrı görmüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi kardeş Afgan halkının yanındayız. Ancak geçici yönetimin de kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağına inanıyorum” diye konuştu.

“Orta Koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım”

Türk devletlerinin 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfusunun, 1.2 trilyon doları aşan ticaret hacminin ve zengin kültür mirasının büyük atılımlar gerçekleştirmek için birliktelikte sağlam bir temel teşkil ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda vardır. 2040 vizyonumuzun unsurlarından Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Ayrıca geçen sene hayata geçirdiğimiz Türk Yatırım Fonu’nun yakın zamanda faaliyete alınarak destek sağlayacağından eminim. Enerji konusunda da tek bir kaynağa bağımlılığımızı azaltarak, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle iş birliğimizi yoğunlaştıralım. Ulaştırma bağlamında Orta Koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım” ifadelerini kullandı.

“Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır”

Erdoğan, "Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü’de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu toplantısında Ortak Türk Alfabesi Projesi üzerinde mutabakata varılması tarihi bir adım teşkil etmiştir. Ortak alfabemiz kader ortaklığımızın, ortak istikbalimizin ve geleceğe birlikte adım atma irademizin de nişanesidir. Bu alandaki çabalarımızı artırmak suretiyle aramızdaki her türlü engeli inşallah ortadan kaldıracak, Türk dünyasının tarihi kucaklaşmasına imza atacağız. Bu vesileyle özellikle Aksakallar’ın koordinasyonunda 2022 yılında başlattığı ortak dili geliştirmek amacıyla ortak alfabe oluşturulması çalışması Eylül 2024’te tamamlandı. 34 harften oluşan ortak alfabe üzerinde mutabık kalındı. Bundan sonra üye ülkelerin bu alfabeyi esas alarak gerekli dönüşümü gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda hazır. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır” şeklinde konuştu.

“Önümüzdeki dönemi Türk dünyası yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz”

Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesinde Orta Koridor’un etkin kullanılması için özel temsilci atanması yönünde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa zirvesinde bir teklif sunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu görev için özellikle bizim de adımızı hazırladığımızı sunmak istiyorum, ifade etmek istiyorum. Türk Dünyası 2040 vizyonuyla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için bugün burada alacağımız kararların aramızdaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inanıyorum. Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Merhum bir şairimizin ifadesiyle ’inanmak basamakların çıkamadığı yerlere kanatlarınla tırmanmaktır.’ Evet, bizler bugünlere yürüyerek, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, gerektiğinde de kanatlarımızla tırmanarak geldik. Ancak halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe var. İnşallah önümüzdeki dönemi hep birlikte Türk dünyası yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum” dedi.

Kaynak: iha