Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, memleketi Bingöl’de üniversitesinin akademik yıl açılışına katıldı. Programda konuşan Yılmaz, savunma sanayinin tüm çalışanlarına, emektarlarına geçmiş olsun dileklerini bir kez daha iletmek istediğini belirtti. Şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifalar dileyen Yılmaz, ‘’Bu yaşananlar bizi yolumuzda alıkoymayacak, tam aksine daha fazla azimle, kararlılıkla çalışmamıza, üretmemize vesile olacak. Milli birliğimize, kardeşliğimize kast eden bu terör odaklarına ve onların arkasındaki karanlık yapılara en güzel cevabı birliğimizi, kardeşliğimizi daha fazla yücelterek ve daha fazla çalışarak, ter dökerek vermeye devam edeceğiz’’ diye konuştu.
’’Bir taraftan altyapıya yatırım yaptık, diğer taraftan demokratik adımları attık’’
Üniversitelerin bir toplumun yarınlarını inşa eden ilim ve irfan kurumları olduğunu kaydeden Yılmaz, ’’Yükseköğretim her zaman üzerinde durduğumuz ve en çok yatırım yaptığımız alanların başında gelmektedir. Merkezi yönetim bütçesinden 2002 yılında yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitimde 2025 yılında yüzde 14,8 yani yaklaşık yüzde 15 bütçemizden en büyük payı ayırdı. Üniversiteleri ülkemizin her bir köşesine doğudan batıya yaygınlaştırarak yükseköğretimde ihtisaslaşmayı ve güçlü akademik performansı teşvik ettik. Üniversiteye girişte yaşanan kat sayı adaletsizliklerine son vererek her öğrencimizin eşit şartlarda eğitim yarışına katılmasını sağladık. Bunlar Türkiye’nin ayıbıydı, demokrasi ayıbıydı aynı zamanda. Çok şükür bugün ne kat sayı zulmü var, ne de başörtüsü yasağı gibi saçma birtakım tabular kaldı memleketimizde. Bir taraftan altyapıya yatırım yaptık, diğer taraftan demokratik adımları attık. Ve bugün üniversitelerimiz her zamankinden daha özgür, daha bilimsel bir ortamda yoluna devam ediyor’’ şeklinde konuştu.
’’Yükseköğretimde net okullaşma oranı yüzde 50’ye ulaştı’’
2002 yılında 76 olan yükseköğretim kurumu sayısını bugün 209’a çıkarttıklarını vurgulayan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
’’Öğrenci sayısı bu süreçte 7 milyonu aşmış durumda. Bu yatırımlar sayesinde üniversitelerimizin yaygınlaşması ile birlikte okullaşma oranlarında da önemli bir artış sağlandı. 2003 yılında yüzde 15 olan yükseköğretimde net okullaşma oranı bugün yüzde 50’ye ulaştı. Hanımların, genç kızların yükseköğretimdeki net okullaşma oranının yüzde 14’ten yüzde 51’e çıktığını iftiharla ifade etmek isterim. Göreve geldiğimizde yaklaşık 64 bin olan öğretim elemanı sayısını 185 bine çıkararak Türkiye’yi öğretim elemanı sayısı bakımından OECD ülkeleri arasında 8’inci sıraya taşıdık. Bu sayısal artık bilimsel çalışmalara da yansıdı. Ülkemizin bilimsel yayınlar bakımından dünya sıralamasında 29’uncu sıradan 17’nci sıraya yükselttik. İnşallah ilk 10 ülke arasına girdiğimiz günleri de hep birlikte göreceğiz. Dünyada yükseköğretimde parasız eğitim veren nadir ülkelerden biri Türkiye Cumhuriyetidir. Biz birbirinin kopyası olan üniversiteler istemiyoruz. Farklılaşan üniversiteler istiyoruz. İçinde bulunduğu bölge ve şartlara göre kendisini konumlandıran farklılaşan hem kendi gelişimini sağlayan hem de çevresini geliştiren bir üniversite istiyoruz. Üniversite şehirden kopuk bir yapıda olmamalı. Üniversitedeki eğitim ile ekonomideki ihtiyaçların örtüşmesi lazım. 5 sene sonra bugünkü mesleklerin birçoğu kalmayacak. Tüm meslekler dönüşecek, yeni bazı meslekler ortaya çıkacak. Onları şimdiden görmemiz gerekiyor. Bingöl Üniversitesi 44 ülkeden 109 üniversite ile iş birliği anlaşması olan üniversitemizde 40’a yakın ülkeden binden fazla uluslararası öğrenci eğitim görmektedir.’’
Konuşmaların ardından yeni akademik yıl açılışı gerçekleştirildi. Yılmaz daha sonra Bingöl Üniversitesi Geliştirme Vakfı binası temel atma törenine katıldı.