Vergisiz alışveriş olarak adlandırılan tax free pazarı, dünyada ve Türkiye’de hızla büyümeye devam ediyor. Türkiye’de 1995’ten beri tax free pazarında faaliyet gösteren Global Blue Türkiye Genel Müdürü Selim Seyhun, Türkiye’de tax free pazarının 800 milyon euroya ulaştığını belirterek, turistlerin yoğun olduğu tarihi yarımada da lüks markaların yer aldığı bir alışveriş caddesinin açılması, self validation ve diğer yasal düzenlemelerle birlikte pazarın ikiye katlanacağını vurguladı.

Lüks markaların yer aldığı şık alışveriş merkezleri, ünlü alışveriş caddeleri, rengarenk mağazaları ve tarihi ile Türkiye, alışveriş tutkunları ve turistler için ziyaret edilebilecek ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’de 1995’ten beri tax free pazarında faaliyet gösteren Global Blue, sunduğu tax free alışveriş imkanlarıyla Türkiye’nin bu cazibesini daha da artırdığını duyurdu.

Vergisiz alışveriş olarak adlandırılan tax free pazarı, dünyada ve Türkiye’de büyümesine hızla devam ediyor. Dünya genelinde 80 milyar, Türkiye’de 800 milyon euroluk büyüklüğe ulaşan tax free pazarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Global Blue Türkiye Genel Müdürü Selim Seyhun, pandemiden dolayı 2020’nin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de kayıp yıl olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "2021’de Kuveyt, Katar, BAE ve İran’dan gelen turistlerin alışverişiyle normal bir yıl geçirdik. 2022’de Türkiye’de tax free alışverişlerinde yüksek kur, zayıf TL ve normal enflasyon sayesinde güzel bir yıl yaşandı. 2019’a göre işlem hacmi yüzde 100 artarak 500 milyon eurodan 1 milyar euroya ulaştı. 2019’da ise 2,1 milyon olan tax free işlem adedi, 3,7 milyona çıktı. Alışverişin yüzde 60’ı lüks, yüzde 40’ı ise lifestyle diğer ürünlerden oluştu. 2023 yılı da kötü değildi. İşlem hacmi euro bazında yüzde 10-12 düştü" dedi.

"Tarihi Yarımada’ya alışveriş caddesi açılmalı"

Türkiye’deki tax free alışverişlerinin yüzde 83’ünün İstanbul’da gerçekleştiğini belirten Selim Seyhun, İstanbul’daki işlemlerin de yüzde 85’inin İstinye Park, Zorlu Center ve bir bölümünün de Emaar Square ile Nişantaşı’nda oluştuğunu söyledi. Yabancı turistlerin yoğun olarak bulunduğu Sultanahmet, Ayasofya bölgesinde perakende mağazalarının yetersizliğine dikkat çeken Seyhun, "Tarihi yarımada dediğimiz bölgede Kapalıçarşı’daki hediyelik eşya ve halıcılar dışında ne yazık ki özellikle lüks ürünler satan perakende noktaları yok. İki-üç günlüğüne gelen bir turist tarihi yarım adayı gezdikten sonra İstanbul trafiğinin yoğunluğunda maalesef AVM’lere gidemiyor. Bu bölgede belediye ve bakanlık düzeyinde bir girişimle özellikle lüks tüketim markalarının bir arada olduğu bir merkez veya alışveriş caddesi oluşturulsa tax free alışverişlerinde ciddi artış yaşanır. Asıl iş hacmi turistlerin bulunduğu alanlarda” diye konuştu.

Türkiye’nin yükselen bir pazar olduğunu vurgulayan Seyhun sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, çok dinamik, potansiyeli yüksek bir pazar. Global Blue olarak yatırımlarımızı bu yönde uzun vadeli planlıyoruz. Türkiye genelinde 8 bini aşkın perakende noktasında, şehir içi iade ofisleri, havaalanları ve sınır kapılarındaki 35 iade noktasıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 66 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz. Türkiye pazarında yüzde 80’lik bir paya sahibiz. Türkiye’de yabancı markaların yüzde 92’si ile çalışıyoruz. 2025’te havalimanlarına yeni self validation kioskları kurmayı hedefliyoruz. Bu konuyla ilgili Ticaret Bakanlığıyla görüşmelerimiz devam ediyor."

"Self validation sorunu çözülürse tax free hacmi ikiye katlanır"

Seyhun, "Türkiye’de tax free formu gümrüğe verildiğinde ürünü de göstermek gerekiyor. Aksi halde onay alınamıyor. Bu sebeple mağazada yapılan her 100 işlemden ancak 50’si ödeme alabiliyor. Avrupa ülkelerinde ise bu oran yüzde 73 civarında. Türkiye’de self validation devreye alınması için çalışmalara devam ediliyor. Türkiye olarak 2017’de Fransa’dan sonra dijital gümrük onayına geçen ilk ülkeydik. Ancak diğer süreci henüz yapamadık. Bu yapılmadığında ne yazık ki dijitalleşme gerektiği gibi pek işe yaramıyor. Gelecek yıl umarım bu sorun çözüldüğünde self validation ile tax free işlemlerinde patlama yaşanacağına inanıyorum. Hatta diğer yasal düzenlemeler ile birlikte birkaç yıl içinde hacim ikiye katlanabilir" açıklamalarında bulundu.

"Türklerin yurtdışı alışverişi yüzde 333 artarak 1,15 milyar euroya ulaştı"

Fiyat artışı nedeniyle Türklerin ağırlıkla İtalya, Fransa, Almanya olmak üzere, yurtdışı alışverişlerinde tarihi rekor görüldüğünü paylaşan Seyhun, Türklerin yurtdışı harcaması ilk kez turistlerin Türkiye’deki tax free işlem hacmi ile aynı düzeye geldiğini belirtti. 2022 ile 2024’ün ocak-ağustos dönemleri kıyaslandığında Avrupa’da alışveriş yapan Türklerin sayısı yüzde 565, işlem adedi yüzde 670, hacmi ise euro bazında yüzde 333 oranında artış kaydederek 1,15 milyar euroya ulaştı. Türklerin Avrupa alışverişlerinin yüzde 72’sini moda, yüzde 18’ini elektronik ve yüzde 4’ünü saat ve mücevherat oluşturuyor. 2023’te Türkler Avrupa’da yaklaşık 750 milyon euroluk perakende alışverişi yaptı. Bu yıl 8 aylık dönemde ise bu rakam 400 milyon euroya ulaştı. En fazla alışveriş yapılan ülkeler de İtalya, Fransa, Almanya, Hollanda ve İspanya olarak sıralandı. Ama artışın büyük kısmı 2023’te gerçekleşti. Artış bugün hala devam ediyor. Türklerin Avrupa’da harcadığı parayla Türkiye’ye gelen turistin yaptığı işlem hacmi ilk eşitlendi" diye konuştu.

"Tax free hacminin artışı iade oranının yüksekliğine bağlı"

Tax free işlemlerinde bir diğer önemli unsurun vergi oranları olduğunu kaydeden Seyhun, Türkiye’de yüzde 10-20 arasında iadeye konu olan verginin yüzde 10’luk alanda yoğunlaştığını, alt sınırın ise 1000 TL artı KDV olduğunu bu limitin İspanya’da sıfır, Fransa’da 170 eurodan 100 euroya, İtalya’da 154’ten 50 euroya düştüğünü belirtti. Bu ülkelerde KDV oranlarının da yüzde 19-21 aralığında kaldığını söyleyen Seyhun, "İade oranı ne kadar artarsa tax free hacmi de o oranda artıyor" dedi.

Müsiad İnegöl şubesi A'dan Z'ye ekonomi programlarına devam ediyor Müsiad İnegöl şubesi A'dan Z'ye ekonomi programlarına devam ediyor

"2024’te turist sayısı yüzde 7 artış yaşansa da tax free işlem adedinde yüzde 36 gerileme oldu"

2024’te turist sayısının artmaya devam ettiğini ancak bunun alışverişe dönüşünün aynı oranda gerçekleşmediğini belirten Seyhun, “Düşük kur, yüksek enflasyonun Türkiye’de alışverişin cazibesini ortadan kaldırdığını belirterek euro bazında Avrupa ile kıyaslandığında aynı ürün şu anda Türkiye’de yüzde 15-20 daha pahalı. Buna rağmen turist geliyor ama bunun alışverişe yansıması düşük kalıyor. 2024’ün 8 aylık döneminde yabancı turist sayısında yüzde 7’yi aşkın artış olsa da alışveriş yapanların sayısında yüzde 30, tax free işlem adedinde de yüzde 36 oranında gerileme oldu. İşlem hacmi ise yüzde 15 düşüşle 500 milyon euro olarak gerçekleşti. Temmuz ve ağustos aylarında düşüş hızlanarak yüzde 50’ye kadar indi. Alışverişte lüks ürünlerin payı ise yüzde 60’dan yüzde 50’ye geriledi. Ancak 8 aya bakıldığında hacim olarak 2019 rakamının yüzde 25 üstündeyiz ve bu durum fena değil” diye konuştu.

2019’a göre işlem hacmi yüzde 100 artarak 500 milyon eurodan 1 milyar euroya çıktı. 2019’da 2,1 milyon olan tax free işlem adedi, 3,7 milyona çıktı. Alışverişin yüzde 50’si lüks, yüzde 40’ı ise lifestyle ürünlerden oluştu. 2023’de fena değildi. İşlem hacmi euro bazında yüzde 10-12 düştü" diye konuştu.

"Türkiye’den en çok kimler, ne alıyor?"

Türkiye’de alıveriş yapan milletlere bakıldığında başta Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerinin toplam alışverişin yüzde 30’unu oluşturduğunu söyleyen Seyhun “Ruslar da aynı oranda alışveriş yapıyor. Ambargo nedeniyle Ruslar, AB ülkelerinden lüks alışveriş yapamıyor. Bu yüzden daha çok Türkiye ve Dubai’den lüks alışveriş yapıyorlar. İran, Mısır ve Orta Asya ülkeleri de yaklaşık yüzde 20-25 aralığında değişkenlik gösteriyor" dedi.

Kaynak: iha