Diyarbakır’da düzensiz göçmenleri kağıt havlular arasına gizleyerek batı illerine sevk eden suç örgütü elebaşı ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 16 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. 10’u tutuklu, 4’ü tutuksuz ve 2’si aranan 16 şüpheli hakkında 9 yıldan 16’şar yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklu sanıklar suç örgütü elebaşı O.K, yönetici İran uyruklu M.J.A. ile A.C, M.C, R.K, T.G, M.D, M.B, M.S, S.B, tutuksuz Afganistan uyruklu G.N. ile D.K. M.T. ve M.O., hakkında yakalama kararı bulunan N.K. ile M.K. hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "göçmen kaçakçılığı" suçlarından hazırlanan iddianame, 20. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan giren düzensiz göçmenlerin örgüt elebaşı O.K’nin talimatları doğrultusunda örgüt yöneticileri vasıtasıyla Van’a, ardından kağıt havlular arasına gizlenerek Diyarbakır’a getirildiği ifade edildi. Düzensiz göçmenlerin Diyarbakır’da bir depoda kamufle edildikleri kalıplardan arındırılarak batı illerine sevkinin sağlandığı belirtilen iddianamede, eylemlerin sistematik şekilde tekrarlandığı kaydedildi. İddianamede şu ifadeler yer aldı:
"Şüpheliler tarafından gerçekleştirilen Diyarbakır’da 4, Şanlıurfa’da 3, Gaziantep’te 1 ve Düzce’de 1 olmak üzere toplam 9 farklı ara yakalama konusu eylemi tespit edilmiştir. Dinleme ve fiziki takip sonucu tespit edilen bu eylemlerde 156 düzensiz göçmen yakalanmıştır. ’İranlı Seyit Ali’ kod ismini kullanan örgüt
yöneticisi tutuklu İran uyruklu M.A’nın Van ve Ağrı’da sınır kapılarından ülkemize fazla sayıda giriş çıkış kaydının bulunduğu ve örgüt elebaşı O.K. ile bazı şüphelilerle irtibatlı olarak Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bir depoyu sürekli kullandıkları tespit edilmiştir."
Zanlıların "göçmen kaçakçılığı" suçunu işlemek amacıyla suç örgütü kurduğu, örgütün Van’dan Diyarbakır’a düzensiz göçmen sevki yaptığı ifade edilen iddianamede, 40 düzensiz göçmenin kağıt havlular arasına gizlenerek kente getirildiklerinin tespit edildiği belirtildi. İddianamede, şüpheliler üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmese de telefonlarında ele geçirilen dekont, resim ve yazışmalar, suçta kullanılan araçların Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtları, HTS kayıtları, banka hesap hareketleri, tape kayıtları ve fiziki takip ile savunmalarının çürütüldüğü, örgüt organizasyonuna dahil olmak suretiyle fikir ve eylem birlikteliği içerisinde atılı suçu işlediklerinin kanıtlandığı vurgulandı. İddianamenin sonuç ve değerlendirme kısmında şu ifadelere yer verildi:
"Düzensiz göçmenlerin insan onuruna aykırı şekilde taşındıkları, muhtemel bir kazada yaralanmalarına veya ölümlerine neden olunabileceği aşikardır. Örgüt içerisinde hiyerarşik bir yapının bulunduğu, banka hesap hareketlerinden şüphelilerin yüklü miktarda kazanç elde ettikleri anlaşılmıştır. Şüpheliler, göçmen kaçakçılığı suçunun işlenmesi için örgüt kurmak, bu örgütte yönetici ve üye olmak, bu örgüte yardım etmek suretiyle üzerlerine atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu işledikleri, maddi menfaat elde etmek amacıyla yasal olmayan yollardan düzensiz göçmenleri ülkeye sokmak ve kalmasına imkan sağlamak suretiyle göçmen kaçakçılığı suçunu fikir ve eylem birlikteliği içerisinde işledikleri anlaşıldığından ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi talep olunur."
İddianamede suç örgütü elebaşı ve yöneticilerinin de yer aldığı 10’u tutuklu, 4’ü tutuksuz ve 2’si hakkında yakalama kararı bulunan 16 kişi hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "göçmen kaçakçılığı" suçlarından 9 yıldan 16’şar yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Şubat 2024’te Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü, 5 aylık çalışmanın ardından Diyarbakır merkezli olarak Van, Şanlıurfa, Gaziantep, İzmir ve Düzce illerinde eş zamanlı operasyon düzenlemişti. MİT destekli operasyonda İran sınırından tır, kamyonet ve otomobillerle taşınan 160 düzensiz göçmen yakalanmıştı. Göçmenlerin bazıları kağıt havlu kolilerinden çıkarken, kaçakların tıpkı paletler gibi görünen fakat içine hava düzenekleri yerleştirilmiş özel bölmelerde taşındığı, şüphelilerin hesaplarında ise 10 milyon TL’nin üzerinde para hareketliliği tespit edilmişti.