Politika

İletişim Başkanı Altun: “İsrail’in Yalanları Platformu tarihe önemli bir kayıt olarak düşülecek”

İLETİŞİM BAŞKANI FAHRETTİN ALTUN, İLETİŞİM BAŞKANLIĞI TARAFINDAN DÜZENLENEN 'THE LİES OF ISRAEL' (İSRAİL'İN YALANLARI) PLATFORMU LANSMANINA VE PANELİNDE KONUŞTU

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İsrail’in Yalanları platformu, İletişim Başkanlığımızın nezdinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hakikate ve adalete olan sadakatinin bir tezahürüdür. Platformumuzun tarihe önemli ve onurlu bir kayıt olarak düşüleceğini düşünüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ’The Lies of Israel’ (İsrail’in Yalanları) platformu lansmanına ve panele katıldı. İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılar sonucunda Filistin halkının yaşadığı sıkıntıların anlatıldığı video gösterimiyle başlayan programda, dezenformasyon ve yalan haberlerin etkisine dikkat çekildi. Programın açılış konuşmasını yapan Altun, İsrail’in saldırganlığının son dönemde artış gösterdiğini ve Türkiye’nin başından beri dikkat çektiği tehlikeli bir noktaya doğru hızla tırmandığını ifade ederek, “Her şeyden önce İsrail, Gazze’deki soykırımı, zulüm ve vahşeti, bütün bir Orta Doğu bölgesine yaymaya çalışıyor. ABD’de siyonizm karşıtı bir Yahudi olan, İsrail eleştirileri sebebiyle geçtiğimiz aylarda üniversitedeki işine son verilen Profesör Maura Finkelstein de bu hususa dikkat çekmektedir. Finkelstein, ‘İsrail’in sadece tüm Filistin’i sömürgeleştirmek istemediğini, aynı zamanda Lübnan’a, Suriye’ye ve Sina’ya girmek istediğini ve bu niyetini her zaman açıkça belirten soykırımcı, yerleşimci bir sömürge devleti’ olduğunu vurguluyor. Bu konuda başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın dikkatini daha çok çekmek ve İsrail’in saldırganlığını küresel barış iradesi karşısında mahkûm ederek engellemek artık son derece acil bir gereklilik halini aldı. Zira İsrail’in bölgede hiçbir insani ve vicdani sınır tanımayan vahşeti, halihazırdaki uluslararası gerginlikleri ve politik çatlakları daha da büyütme riski taşımaktadır. Bu noktada gerek bölgesel seviyede, gerekse küresel seviyede İsrail’i durdurmak için çok daha yoğun bir mesai harcamak, İsrail’in saldırganlığını sebep ve sonuçları itibarıyla uluslararası toplumun gündemine daha fazla taşımak son derece önemli” açıklamasında bulundu.

“İsrail, Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 85 bin 500 ton bomba kullandı”

Türkiye olarak İsrail’le ilgili bazı gerçekleri uluslararası toplum nezdinde açıkça dile getirmekten asla çekinmediklerini belirten Altun, “Size İsrail vahşetinin boyutlarının sayılara nasıl yansıdığını anlatmak istiyorum. İsrail, Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 85 bin 500 ton bomba kullandı, 786’sı bebek, 17 bin 240’ı çocuk, 11 bin 742’si kadın 43 bini aşkın Filistinliyi katletti. İsrail’in katlettikleri arasında bin 47 sağlık çalışanı, 85 sivil savunma görevlisi ve 177 gazeteci de var. Gazze’de enkaz altında en az 10 bin cenazenin olduğu tahmin ediliyor. İsrail, 150 bin konutu tamamen yıktı. 126 okul ve üniversite, 814 cami, 3 kilise ve 36 spor tesisi de bu yıkılan yapılar arasında. Gıda ve sağlık ihtiyacını bir silaha dönüştüren İsrail’in saldırıları yüzünden Gazze’de 3 bin 500 çocuk açlık nedeniyle ölüm riski altında. Yine geçtiğimiz hafta İsrail, Gazze’de Kemal Udvan Hastanesi’ni işgal etti, hastane müdürü Dr. Husam Ebu Safiyye, doktorlar ve hastane çalışanlarını esir aldı” ifadelerine yer verdi.

“250’yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik”

Türkiye olarak sistematik zulüm düzenine ilk günden itibaren karşı çıktıklarını dile getiren Altun, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz bir yıllık süreçte hem çatışmaların durması hem de işlenen suçların ifşası ve yargıya taşınması noktasında tüm dünyada öncü bir rol üstlendi. Türkiye olarak bu süreçte ABD ve Batılı ülkelerin desteğiyle Filistin topraklarında soykırıma girişen İsrail ile ticareti tamamen durdurduk. İsrail’in yargılandığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki davaya müdahil olduk. Bunun da ötesinde Türkiye olarak İsrail’in cürümlerini ortaya koyan somut delilleri uluslararası kamuoyunun dikkatine sunduk. İletişim Başkanlığı olarak da, İsrail’in yalanla, dezenformasyonla, kurgu ürünü içeriklerle uluslararası kamuoyunun desteğini alma çabasına karşı ilk günden itibaren çalışmalar yaptık. Başkanlığımız bünyesinde yaptığımız çalışmalarla 250’yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik, 6 dilde uluslararası kamuoyunun istifadesine sunduk” diye konuştu.

Türkiye’nin İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı siyasetten ekonomiye her alanda en sert tepkiyi gösterdiğini ve elindeki tüm enstrümanlarla soykırımı durdurmak için yoğun çaba sarf ettiğini sözlerine ekleyen Altun, İletişim Başkanlığı olarak Türkiye’nin bu tavrının her aşamasında üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Altun, İsrail lobisinin uluslararası alanda konvansiyonel ve yeni medya araçları üzerinde kurduğu tahakkümü adım adım yıktıklarını aktardı.

“İsrail’in Yalanları platformu, İsrail dezenformasyonlarını tespit ediyor, bunları 7 farklı dilde, belgelerle ifşa ediyor”

İsrail’in Yalanları platformunun da İletişim Başkanlığı nezdinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hakikate ve adalete olan sadakatinin bir tezahürü olduğunu vurgulayan Altun, “Bu platform, İsrail ve onu destekleyen güçlerin oluşturduğu dezenformasyonlara karşı adalet ve hakikatten yana tavır alan bir iletişim cephesidir. İsrail’in Yalanları platformu, İsrail yalanlarını ve dezenformasyonlarını tespit ediyor, bunları 7 farklı dilde, belgelerle ifşa ediyor. İsrail’in Gazze’de işlediği soykırımı meşru göstermek için yürüttüğü kötücül kampanyaları dijital içerikler ve sosyal medya platformları aracılığı ile geniş kitlelere ulaştırıyoruz. İsrail’in Yalanları Platformu çok boyutlu bir veri tabanı olması sebebiyle önemli bir uluslararası kaynak mahiyetindedir. Uluslararası medya düzeninde büyük bir boşluğu dolduracak olan İsrail’in Yalanları platformu, İletişim Modelimizin uluslararası yüzünü temsil eden yüz akı projelerimizden birisidir” şeklinde konuştu.

“İsrail, uluslararası medya tarafından da adeta fütursuzca destekleniyor”

İsrail’in Yalanları gibi platformlarla İsrail zulmünü ifşa etmeyi kendilerine vazife etmelerinin bir diğer sebebinin uluslararası medyanın ikiyüzlü tutumu olduğunu aktaran Altun, “Saldırıların başladığı günden bugüne İsrail, aldığı onca askeri ve siyasi desteğin yanı sıra uluslararası medya tarafından da adeta fütursuzca destekleniyor. Bakınız, geçtiğimiz günlerde bir dijital içerik platformu, Filistin’le ilgili 19 filme ambargo koyarak kaldırdı. İfade özgürlüğünden dem vuranlar, tarihin gördüğü en acımasız soykırımlardan birisini açıkça desteklemekten hiçbir mahcubiyet duymuyorlar. Bu apaçık bir ikiyüzlülüktür. Bu insanlık onurunu, siyasi ve ticari menfaatler uğruna siyonist lobilere teslim etmektir. Uluslararası medyanın İsrail’e olan koşulsuz desteğini basın-yayın organlarında daha iyi görebiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“İsrail’in Yalanları platformu tarihe önemli bir kayıt olarak düşülecek”

Türkiye’nin tıpkı İsrail’e karşı durduğu gibi haksızlık ve adaletsizlikler karşısında tüm dünyada hakikatin temsilcisi olmaya devam edeceğine işaret eden Altun, “Dünyanın İsrail’in söylediği yalanlarla kandırılmasına, yaydığı dezenformasyonlarla manipüle edilmesine karşı sessiz kalamayız, kalmayacağız. Bu sebeple İsrail’in Yalanları Platformumuzun tarihe önemli ve onurlu bir kayıt olarak düşüleceğini, sadece bununla da kalmayarak İsrail gibi soykırımcı bir terör devletinin suçlarını ifşa edecek önemli bir çalışma olacağını düşünüyorum” dedi.

Program, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un konuşmasının ardından panel ile devam etti.