Ankara’da yaşayan koleksiyoner Raif kara, 40 yıldır biriktirdiği gramofon ve taş plak koleksiyonu ile Türk musikisine ait zengin mirası günümüze taşıyor.

Roma döneminden günümüze uzanan tarihi ’kucaklama taşı’ vatandaşların ilgisini çekiyor Roma döneminden günümüze uzanan tarihi ’kucaklama taşı’ vatandaşların ilgisini çekiyor

Bir zamanlar evlerde sürekli çalan plak ve gramofonlar, günümüzde artık antika eşya haline geldi. Ankara’da yaşayan Raif Kara ise 40 yıl önce toplamaya başladığı antika plak ve gramofon parçalarıyla önemli bir koleksiyona sahip oldu. Kara’nın elinde, 165 gramofon, 6 bin taş plak, 3 bin uzunçalar plak, 3 binden fazla 45’lik plak, 250’ye yakın resimli plak, 250’ye yakın kartpostal ve kitap plak, 5 tane altın plak, 50 civarında pikap, makaralı teyp, tel teyp ve sinema makinaları mevcut.

“Epey geniş bir koleksiyonum var”

Koleksiyonunda bulunan her şeyin çalışır durumda ve orijinal olduğunu söyleyen Kara, eski eşyalara küçük yaşlarda ilgi duymaya başladığını söyledi. 1984 yılında ilk gramofonunu aldığını ve zaman geçtikçe çok çeşitli bir koleksiyona sahip olduğunu dile getiren Kara, “165 gramofon, 6 bin taş plak, 3 bin uzunçalar plak, 3 binden fazla 45’lik plak, 250’ye yakın resimli plak, 250’ye yakın kartpostal ve kitap plak, 5 tane altın plak, 50 civarında pikap, makaralı teyp, tel teyp ve sinema makinaları olmak üzere epey geniş bir koleksiyonum var” ifadesini kullandı.

“Yaz akşamlarında bu filmleri izlemek ayrı bir keyif”

Kara, sahip olduğu film makinaları ile filmlere ilişkin ise şunları kaydetti:

“35’lik şu an bende yok. Daha önce vardı ama çok büyük olduğu için onu koleksiyonun dışına çıkardım. 5 tane 16 mm’lik serisinin en üstü olan film makinalarından ve yine 5 tane de 8 milimetrelik serisinin en üstü olan film makinası var. Tabii film makinası olduğu zaman filmler de olmak zorunda. Çizgi filmler, belgesel filmleri, Yeşilçam filmleri var. Özellikle yaz akşamlarında bu filmleri izlemek ayrı bir keyif ve nostalji oluyor. Sevenlerle, misafirlerle ya da dostlarla keyifli akşamlar geçiriyoruz.”

“İstiklal Marşı benim için en önemli plak”

En sevdiği plak ve film hakkında konuşan Kara, “Plak olarak bana göre İstiklal Marşı, İstiklal Marşı’nın 1924 yılında baskısı yapılmış olan ilk plağı var bende. Hem bestekarın sesinden hem de farklı sanatçıların sesinden. Dolayısıyla İstiklal Marşı benim için en önemli plak. Filmlerdeyse 1972 yılında çekimi yapılmış olan Hulusi Kentmen’in, Sadri Alışık’ın ve birçok sanatçının oynadığı bir film var ismi Can ve Afacan en sevdiğim film odur” ifadelerini kullandı.

Koleksiyonunda bozulan parça olduğu zaman tamir edebildiğini ama genelde tamir edecek vakti olmadığını aktaran Kara, “Yapabildiklerimi kendim yapıyorum yapamadıklarımı da bu işin bir tane ustası var zaten Ankara Kalesi’nde Gramofoncu Kadir diye. Kadir Usta’ya götürüyorum o sağ olsun ilk günkü haline getiriyor. Türkiye’de literatüre geçmiş tek usta ve 30-40 yıldır tamirat yapar” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha