Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İsviçre temaslarını sürdürüyor. Kurtulmuş, Cenevre Uluslararası Konferans Merkezi’nde düzenlenen Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 149. Genel Kurulu’na hitap etti. Bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki ilerlemelerin insanlığın gelişimi için önemli bir rol oynadığını söyleyen Kurtulmuş, “Bu gelişmeler sağlık, sanayi, eğitim ve benzeri birçok alanda yenilikçi çözümlerin önünü açabilir. Yeter ki kamu yararı, herkesin yararı için kullanılsınlar. Bilimsel ilerleme aynı zamanda tarihin akışını olumsuz yönde etkileme potansiyeline de sahiptir” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, bilim ve teknolojinin ahlak ve erdemle güçlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Bilim, değerlere ve etiğe dayanmadan, maddi büyüme sağlayabilirler ancak barış ve huzur getiremezler. Bilgelik ile hikmetle tamamlanmayan bilginin hiçbir değeri yoktur. Anlamlı sonuçlar da vermez. Bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeler de adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yetmemiştir ve yetmeyecektir. Aksine, bu ilerlemeler onları daha da büyütmüş ve görünür kılmıştır” dedi.
“Teknolojinin bu tür uygulamalarını kesin bir dille kınamalıyız”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gazze’de devam etmekte olan yapay zeka destekli soykırım karşısında dehşete düştüklerini vurgulayarak, “Teknolojinin İsrail tarafından sivillere ayrım gözetmeksizin saldırılar düzenlemek üzere kasıtlı olarak nasıl kötüye kullanıldığını ortaya koyan raporlar bizi dehşete düşürmektedir. Filistinlilerin hayatlarını sadece veri noktalarına indirgeyen bu tekno-gaddarlık, felaket boyutlarındaki vahşeti ve kitlesel yıkımın boyutunu açıklamaya yetmektedir. Kısa bir süre önce bubi tuzaklı çağrı cihazlarının siber müdahaleyle patlatılarak çok sayıda sivilin hedef alındığına tanık olduk. Teknolojinin bu tür uygulamalarını kesin bir dille kınamalıyız. Bu sadece yasal bir yükümlülük değil, daha da önemlisi ahlaki bir yükümlülüktür” diye konuştu.
Yüksek teknolojinin kötüye kullanımına karşı nükleer silahların kontrolüne benzer şekilde gerekli mekanizmaların oluşturulması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Lübnan’a karşı yürütülen kontrolsüz saldırganlık bizi bölgesel bir savaşa daha da yaklaştırıyor. Bu gidişata bir son vermeliyiz, yoksa küresel bir distopik otokrasiye sürüklenme riskiyle karşı karşıya kalırız” ifadelerini kullandı.
“On yıllardır süren işgal ve vahşetin zirve noktasındayız”
Kurtulmuş, Filistin’deki feci durumun alarm verici boyutta olduğunu işaret ederek, on binlerce Filistinlinin öldürüldüğünü, çok daha fazlasının yaralandığı, kaybolduğu ya da enkaz altında can verdiğini belirtti. Gazze’nin hayalet bir şehir haline geldiğini anlatan Kurtulmuş, “Milyonlarca insan tekrar tekrar yerinden edildi. On yıllardır süren işgalin, vahşetin ve doğal hakların inkarının zirve noktasındayız. İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırım savaşı sona ermelidir. Filistin topraklarının işgali ve sömürgeleştirilmesi sona ermelidir. Tüm esirler ve tutuklular serbest bırakılmalıdır. İnsani yardıma erişim güvence altına alınmalıdır” dedi.
Uluslararası Adalet Divanı kararlarının uygulanması çağrısında bulunan Kurtulmuş, “İki devletli çözüm bölgede barış ve güvenlik için tek formüldür. Bu nedenle Filistin’in 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve birleşik bir devlet olarak tanınması da desteklenmelidir. PAB’ın İsrail’in korkunç işgaline dikkat çekmek, barış ve iki devletli çözüm için güçlü bir çağrı yapmak amacıyla bu mesaj ve ilkeleri desteklemelidir. PAB bu kritik meseleyi 3. kez görmezden gelemez ve gelmemelidir. Bu nedenle Filistin ve Cezayir tarafından gündeme acil bir madde getirilmesini amaçlayan öneriye kesin desteğimizi beyan ediyorum. Delegelere de destek vermeleri çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu.