Hayatımızın bir parçası haline gelen cep telefonları ve teknolojik aletler sanıldığı kadar masum değil. Özellikle cep telefonunun uyku sağlığını birkaç boyutu ile etkileyebildiğini söyleyen Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, parlak ışık, uyku zamanının yerine cep telefonunda geçirilen aktivitelerin koyulması ve medya içeriğinin uyku kalitesini düşürdüğünü belirtti.

Uyku öncesi oyalanmak için göz gezdiriliyor. Hatta bazıları yastığının altına koyarak uyuyor. Peki ya uyumadan hemen önce telefonla ilgilenmek ve mavi ekrana maruz kalmak, uyku kalitesini nasıl etkiliyor. Uzmanlara göre, artan telefon bağımlılığı özellikle gençleri uykudan uzaklaştırıyor. Uyku sağlığını yeniden kazanmak için en az bir saat öncesinde uyku ortamının loş hale getirilmesi ve akıllı telefon dahil elektronik cihazlardan uzaklaşılması tavsiye ediliyor.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, cep telefonlarının uyku öncesi ihtiyaç duyulan melatonin hormonunun salgılanmasını baskıladığını ve bu nedenle uykuya dalmanın zorlaştığını söyledi.

Akıllı telefonların uykuyu birkaç farklı yolla olumsuz etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, kaliteli uyku için tavsiyelerde bulundu.

"Parlak ışık uykuya dalışı zorlaştırır"

Ambulans uçak Van’daki iki hasta için havalandı Ambulans uçak Van’daki iki hasta için havalandı

Cep telefonlarında genellikle parlak ışık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, "Özellikle yeni modellerde bu ışık mavi spektrumuna doğru kaymış durumda. Bu nedenle o ışığa maruz kalmak özellikle beyinden salgılanan melatonin hormonunun baskılanmasına neden oluyor. Bu hormonu biz bir uyku stabilizatörü olarak değerlendiririz. Bu bakımdan melatonin eksikliği uykuya dalmayı zorlaştırır ve uyku süresince uykuyu daha kırılgan hale getirir. Bu önemli bir faktördür" dedi.

Bir diğer faktörün uyku zamanının yerine cep telefonunda geçirilen aktiviteleri koymak olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, video izleme, oyun oynama ya da arkadaşlarla mesajlaşma şeklinde zaman geçirmenin uykuya dalış süresini geciktirdiğine değindi. Cep telefonu aktivitelerinde zaman kavramı olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, bu zaman çerçevesi yokluğunun uyku açısından bir sorun oluşturduğunu aktardı.

Medya içeriğinin ve cep telefonunda neyle ilgilenildiğinin de önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, şiddet içerikli ya da uyarıcı nitelikte olan görüntülerde vücudun uyarı sistemlerinin alarma geçtiğini ve uykuya dalışı zorlaştırdığını ifade etti.

Alınacak önlemlerin başında yatak odasına elektronik cihaz sokmamak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztürk, cep telefonu, bilgisayar ve televizyon ekranlarını uyunacak ortamda bulundurmamakta fayda olduğunu belirtti. Meslek gereği telefonu yanından ayıramayan vatandaşlara da tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Öztürk, cep telefonunun yataktan bir-iki metre kadar uzağa koyulmasının uyku kalitesini koruyacağını aktardı.

Kaynak: iha