Çevre

Yemyeşil ormanı, dik yamaçları, masmavi suları ve tarihi yapılarıyla saklı cennet ’Karanlıkdere Kanyonu’

BURDUR’UN ALTINYAYLA İLÇESİNDE BULUNAN VE 6 KİLOMETRELİK UZUNLUĞU, İÇİNDE BULUNAN BİTKİ ÖRTÜSÜ, DOĞAL KAYNAK SUYU VE TARİHİ YAPILARIYLA SAKLI BİR CENNETİ ANDIRAN KARANLIKDERE KANYONU TURİZME KAZANDIRILMAYI BEKLİYOR. 17 BİN DÖNÜMLÜK DOĞAL TABİAT PARKI OLAN BU BÖLGE BİRÇOK ANIT AĞACA VE VAŞAK, KARAKULAK GİBİ TÜRKİYE’DE ENDER GÖRÜLEN HAYVANLARA DA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR.

Burdur’un Altınyayla ilçesinde bulunan ve 6 kilometrelik uzunluğu, içinde bulunan bitki örtüsü, doğal kaynak suyu ve tarihi yapılarıyla saklı bir cenneti andıran Karanlıkdere Kanyonu turizme kazandırılmayı bekliyor. 17 bin dönümlük doğal tabiat parkı olan bu bölge birçok anıt ağaca ve vaşak, karakulak gibi Türkiye’de ender görülen hayvanlara da ev sahipliği yapıyor.

Burdur’un Altınyayla ilçesi Ballık köyünde başlayan ve dünyaca ünlü Patara Plajı yakınlarından denize dökülen Eşen Çayı’nı içinde barındıran Karanlıkdere Kanyonu adeta keşfedilmeyi bekleyen saklı bir cenneti andırıyor. Altınyayla’ya 50, Fethiye’ye 52 kilometre uzaklıkta bulunan ve 6 kilometre uzunluğa 800 metre derinliğe sahip 17 bin 750 dönümlük doğal tabiat parkı, içinde barındırdığı onlarca çeşit ağaç türü, doğal kaynaktan çıkan ve vadi boyunca akan tertemiz suları ile Erken Dönem Bizans Dönemi’ne ait tarihi yapılarıyla tam bir keşfedilmemiş turizm rotası. Ekstrem sporlar ve dağcılığa bağlı spor türlerine de oldukça elverişli olan bu bölge hem spor turizmi hem de kültür turizmi için doğaseverleri bekliyor.

Endemik türlere ev sahipliği yapıyor

Karanlıkdere Kanyonu onlarca tür canlıya ev sahipliği yaparken bunlardan en önemlisi endemik olan Dirmil Müşkürümü (Leopoldia mira (Speta) Eker), karakulak, vaşak ve Türkiye’nin tescilli en uzun sedir ağacı olan 52 metrelik ağacı da içinde barındırıyor. Ayrıca Kanyon içerisinde birçok anıt ağaç da bulunuyor.

Kanyonu turizme kazandırmak isteyen 20 kişilik heyet incelemelerde bulundu

Karanlıkdere Kanyonu’nu turizme kazandırarak bölgenin potansiyelini arttırmak isteyen Altınyayla Kaymakamı Mustafa Tokel, Gölhisar Kaymakamı Emre Çiftçi, Altınyayla Belediye Başkanı Selen Kınalı, Gölhisar Orman İşletme Müdürü Ramazan Başaran, Fethiye Müze Müdürlüğü ekipleri, Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ekipleri, Ballık Köyü Muhtarı ve bölgeyi çok iyi bilen köylülerin de aralarında bulunduğu 20 kişilik, heyet kanyonu gezerek incelemelerde bulundu. Kanyon içerisinde gezen ve turizm potansiyelinin oldukça yüksek olabileceğini belirleyen ekip bu bölgeyi canlandırmak için gerekli yerlere başvuracaklarını belirttiler.

Keşfedilmeyi bekleyen gizli bir cennet

İncelemeler sonrasında Karanlıkdere Kanyonu’nun adeta gizli bir cennet olduğunu dile getiren Altınyayla Kaymakamı Mustafa Tokel, “Uzun zamandır tanıtımını yapmayı planladığımız Karanlıkdere Kanyonu için buraya geldik. Karanlıkdere Kanyonu Burdur’un Altınyayla ilçesi Ballık Köyü’nde bulunuyor ve onlarca çeşit endemik bitkisiyle, yaklaşık 6 kilometrelik uzunluğu, 1 kilometreye varan derinliği ile adeta keşfedilmeyi bekleyen gizli bir cennet. İnşallah turizme kazandırmayı, turistlere burayı göstermeyi, ülkemize, ilçemize, ilimize değerli bir turizm alanı kazandırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

"Yetkililerin bu konuda harekete geçmesini istiyoruz"

Bölgenin turizme kazandırılması için yetkililerin harekete geçmesini isteyen Altınyayla Belediye Başkanı Selen Kınalı, “Yıllardır tanıtımını beklediğimiz ama şu ana kadara gerçekleştiremediğimiz bir olayın şu an derinliğine inmek için tüm ekipler ve kurumlarımız ile beraber bu vadiye geldik. Buradaki doğal güzelliklerin görülmesini, Burdur’un ve Muğla’nın Valilikleri, Kaymakamlıkları ve tüm kurumlarıyla beraber bu güzelliğin turizme kazandırılmasını, Altınyayla ilçemizden Ballık köyüne kadar olan 25 kilometrelik alandaki ormanlık güzellikleri, tabiat güzelliklerini, su kaynaklarımızı ve doğal güzelliklerimizin görülmesini canı gönülden istiyoruz. Herkesi bu bölgeye davet ediyoruz. Yetkili kurumlarımızın bu olaya parmak basmasını ve resmiyetteki görüşmeleri yapmalarını talep ediyoruz. Muğla zaten bir turizm bölgesi ama bunu Burdur’a ve Altınyayla’ya da kazandırırsak bu güzelliklerin sonucunda da Gölhisar’da Kibyra, Altınyayla’da Balboura, Krıkpınar, Gavur Beşiği, Taş konaklar gibi gezilmeye değer çok güzel yerlerimiz var. Tüm gezginleri ve turizmcileri bu bölgeye davet ediyoruz” dedi.

"Burası 17 bin 750 dönümlük bir tabiat parkı"

Karanlıkdere Kanyonu’nun büyük bir tabiat parkı olduğunu ve birçok bitkiye ev sahipliği yaptığını söyleyen Gölhisar Orman İşletme Müdürü Ramazan Başaran, “Karanlıkdere Kanyonu Fethiye’ye 52 kilometre, Altınyayla’ya ise 50 kilometre olan derenin karşısı Muğla’ya bu tarafı Burdur’un Altınyayla ilçesine bağlı 2018 yılında ilan edilmiş bin 775 hektar yani 17 bin 750 dönümlük bir tabiat parkı. Bu kanyonun uzunluğu 6 kilometre derinliği ise ortalama 800 metre. Burada asli ağaç türleri olarak kızılçam, karaçam, sedir, orman kavağı, çınar, menengiç, incir, zakkum gibi çok değişik türleri barındırıyor. Bunun dışında Dirmil Müşkürümü diye endemik bir türe de ev sahipliği yapıyor. Görülmesi gereken tabiat harikası bir yer. Hem Fethiye’ye çok yakın hem de Altınyayla’ya çok yakın bir nokta. Biz burayı geçen sene çok profesyonel olmayan bir ekiple en uç noktası olan bin 200 rakımlı Ballık köyü noktasından buraya kadar yaklaşık 7 saatlik bir zaman diliminde yürüdük. Bu kanyonun üçte birlik kısmında su var geri kalan kısımda su bulunmuyor. Buradaki su tamamen doğal olarak vadi tabanından çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin tescilli en uzun sedir ağacı burada

Kanyon’un tam bir doğal yaşam alanı olduğunu ve tescilli en uzun sedir ağacının da burada olduğunu belirten Ramazan Başaran, “Burada yıllar evvel yabani olarak doğal tür yaban keçisi yaşıyordu ama zamanla bitti. Geçen yıl Burdur Valiliği öncülüğünde Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından buraya yaban keçisi salımı yapıldı. Bunlar da üreyerek çoğaldı bu bölgede. Bunun dışında bu bölgede karakulak, vaşak, kurt ve domuz gibi yabani türler yaşamakta. Buranın çok özel bir özelliği var. Türkiye’nin tescilli en uzun sedir ağacına ev sahipliği yapıyor bu bölge. Bu ağaç yaklaşık 600 yaşında ve 52 metreydi. Şu anda kırılmış haliyle 49 metre uzunluğunda ve hala Türkiye’nin en uzun sedir ağacı özelliğini taşıyor. Bunun dışında çok fazla anıt Sedir ağacı da bulunuyor” dedi

Kanyon içinde birçok tarihi yapı bulunuyor

Hayatının büyük bir bölümünü kanyon içinde çobanlık yaparak geçiren ve kanyondaki en önemli yapılardan biri olan ve Sümela Manastırı’nı andıran manastırın depremlerle birlikte yok oluşunu yakından gören Ballık köyü sakinlerinden çoban Mustafa Özçelik (64), “Bu kilise 40 sene önce tamamen ayaktaydı. Ancak yaşanan her depremde kırıla kırıla bu hale geldi. Karanlıkdere Kanyonu’nun içinde tarihi işaretler, kilise, tapınak, kaya mezarı ve aşağı yukarı 7-8 tane eski değirmen ve 2 tane köprü var. Kanyon içinde kayalara işlenmiş çok fazla eski resimler de bulunuyor. Hayvan otlatmaya geldiğim zamanlarda kanyon içinde kare, dikdörtgen, haç işareti, papaz resimleri, gibi birçok kaya resimleri ile karşılaştım. Bunların dışında oyma taşlar, dibekler gibi emareler de bulunuyor. Ben doğma büyüme buralıyım. 1960 ile 1993 yılları arasında hayatım bu kanyonda geçti. Benim dedem ve babam çobandı o yüzden bu kanyonda adım atmadığımız yer kalmadı” şeklinde konuştu.

"Buradaki yapıların Erken ve Geç Dönem Bizans’a ait olduğunu düşünüyoruz"

Karanlıkdere Kanyonu’nun 2006 yılında Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillendiğini belirten ve kanyon içindeki manastırın Erken ve Geç Dönem Bizans mimarisi olduğunu düşündüklerini söyleyen Fethiye Müze Müdürlüğü’nde görevli Arkeolog Ahmet Meke, “Bölgede bulunan manastırın kayaların üzerine inşa edilmiş manastır yapısı olduğunu görüyoruz. Doğal kayaya oyulmuş, tam merkezinde ise kareye yakın dikdörtgen planlı bir şemaya ait şapel var. Şapelin batı tarafında ise manastırı besleyen su sarnıcı var. Planına baktığımız zaman Geç Dönem Bizans Dönemi’ne ait bir yapı olduğunu görüyoruz ancak duvar resimleri ve fresklerden Erken Dönem Bizans’a ait bir yapı olduğunu düşünüyoruz. Bu alan 2006 yılında Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiş bir alan. Kanyon çevresinde ve bölgede Likya tipi kaya mezarlarına da rastladık. Kanyon boyunca devam eden mezarlar, anıt mezar, kilise kalıntısı, şapel ve manastır yapısı gibi tarihi kalıntılar bulunuyor” dedi.